Search:


Previous  DarkRaGe  Next

 
The Legend of DarkRaGe
 

Yaz yaklaşmıştı. Kaos güçleri ve insan ırkının zulmüne yenik düşmüş magmar halkı yaklaşan kuraklığa hazır değildi. Ay bile artık aydınlatamıyordu geceleri. Böyle bir zamanda toprak üstünde dünyaya gelen bir bebek… Babası savaşta ölmüş, köylü annesi ise son nefesini vermeden feoya getirmişti bu yavruyu. Bundan olsa gerek bu yüzündeki öfkeli ifade. Sabahı beklemeden zifiri karanlıkta aksakalın kucağına verildi ve aksakal fısıldadı kulağına “DarkRaGe”. Karanlık gecede öfkeli bir bebeğe başka ne ad takılabilirdi ki. Gençlik çağına geldiğinde magmar ırkı beslediği öfkeyle yükselişe geçmiş zaferler kazanmaya başlamışlardı. Magmar ırkı öyle kana susamıştı ki artık insan kanı onlara yetmez olmuştu ve şehvete kapılıp kendi halkına zulüm etmeye başlamışlardı. Kendilerini gösterme çabası hep bir ailenin ocağının sönmesiyle son buluyordu. Yakın gelecekte magmarların insan ırkına karşı zayıflaması da bundan dolayı olacaktır. DarkRaGe bir yandan insan ırkının dayanışmasına bakıyor biryandan magmar ırkının birbirlerini yok edişini izliyordu. Sessiz ve içine kapanık biri olarak tanınan DarkRaGe ise bu olup bitenlere bir türlü anlam veremiyor ve içi içini yiyordu. Yapılan zulümlere ve hayatları kararan genç magmarların çığlıklarına daha fazla göz yumamazdı. Daha genç yaşta olduğu ve gücünün bu şehvetten gözü dönmüş soysuzlara engel olmaya yetmeyeceğini düşünerek soluğu cesur pimenanın yanında aldı. Böylece en azından bu uğurda yaralanmış, sakat kalmış magmarların dertlerine derman olabilecekti. Bu yola öyle baş koydu ki kısa sürede şifacılık dendiğinde ilk akla gelen isim oldu. Pek fazla dostu olmayan darkrage bir gün girdiği savaşta ağır yaralar almış cemo005 ve yoldaşı theraider in şifa için ona gelmesiyle hayatı değişti. Bu iki cesur magmarda aynı kendi gibi olup bitene kayıtsız kalınmaması gerektiğine ve bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyordu. Darkrage bu davada yalnız olmadığını görünce içini bir ışık doldurdu ve bu ışıkla dostlukları kısa zamanda pekişti. Yoğun savaşlar ve iç karışıklıklardan fırsat buldukça 3 kafadar meyhanede buluşup biryandan içkilerini yudumlarken biryandan da çözüm yolları arayarak beyin fırtınası yapıyorlardı. Bir gün zulüm gören birine şifa yaparken bela sonunda onu da buldu. Feo’yu sahiplenmeye çalışan zalimler O’nun sessiz ve çekingen yapısından cesaret alıp ona kimi iyileştirip iyileştiremeyeceğini söylemeye başlamışlardı. Kendini feda ederek dikkatleri üzerine çekti ve hızla düşmanları çoğaldı. Ancak o bunu yaparken üstün şifa yeteneğine ve iyilik kardeşliğinin ona bahşettiği kutsal liran güçlerine güveniyordu. Bu sayede düşmanları onunla meşgul olurken magmarlar rahat bir nefes aldı. Bu uzun süre böyle devam edemezdi. Düşmanlarla uğraşmaktan bitap düşmüş DarkRaGe yağmurlu bir gecede dizlerinin üzerine düştü ve feo tanrılarına yol göstermeleri için yakardı. Tam o anda kara bulutların sardığı gökyüzü aralandı ve parlak bir yıldız alevler içinde ufka doğru düştü. Şaşkınlıkla yıldızın düştüğü yöne doğru koştu. Toz bulutlarının içerisinde biraz soluklandı ve başını kaldırdığında Gaddar’ın kötülük oyuğu tam karşısındaydı. O anda DarkRaGe tanrıların ona iletmek istediği mesajı almıştı. Artık çözümün iyilik ya da şifada olmadığını, kötülük kardeşliğinin ona sunacağı kudretli güçlerde olduğunu anladı. Çok emek verdiği Şifacılığa son vererek kendini; gerek insan gerek magmarlardan masumlara gelen zulme göğüs gererek onları korumaya adadı…

 
 

 

©  Published by MY.GAMES B.V. All rights reserved.
All trademarks are the property of their respective owners.
Legal Notice | Privacy Policy | Technical support